Yakalanma ve Sonrası hikayesi

Evde oturmuş televizyon izliyordum. Saat artık gece 2’ye gelmişti. Telefonumu elime bir kez daha aldım. Belki bu sefer telefonu açılmıştır umuduyla karımı bir kez daha aradım. Hayır. Yine kapalıydı. Belki de ona hiç bahsetmemeliydim. Ama nasıl bir açıklama yapabilirdim ki…
—-
Aynı günün akşamüstü evde tek başıma kalmışken bilgisayarımda yine porno sitelerde dolaşırken bulmuştum kendimi. “Domination”, “Humiliation”, “Cuckolding” “Cei” … Artık elim oldukça alışmıştı bu kelimeleri yazmaya. Webcam sitelerinin birinde boşalmaya çalışırken karıma yakalanmıştım o gün. Çırılçıplak bir vaziyette, bacaklarımı duvara kaldırmış, kendi ağzıma boşalmaya çalışırken… Yanımda karımın dildosu vardı. Göğsümde kırmızı bir marker ile “cumslut” yazılmıştı.

Aslında bu oldukça normal bir durumdu benim için. Bir çok webcam sitesinde kadınlara kölelik yaparken beni birçoğu bundan daha da beter hallere getirmişlerdi. Bana makyaj yaptıranı da olmuştu, kıçımı salatalık sokturanı da… Genel de hepsi farklı bir aşağılama yöntemi kullanıyordu. Köpek gibi havlatıp, kaseden ellerimi kullanmadan su içireni de vardı, karımın iç çamaşırlarını giydireni de… Ama hepsinin sonu aynıydı. Boşaldığım zaman hepsini yemek her şeyi temizlemek zorundaydım. Hakettiğim gibi… Küçük zavallı ittatkar bir köpek gibi. Bazen yerden yalatıyorlardı, bazen suratıma boşalttırıyorlardı. Ama bu aşağılanma istediği evet bu webcam kadınları yüzünden benim için bir bağımlılık haline gelmişti.

Anlatmak zorunda kaldım karıma. Başka ne yapabilirdim ki… İnkar edecek bir durumda değildim sonuçta. Toparlanacak zamanım bile olmamıştı sonuçta. Nedenini bilmediğimi ama bunlardan hoşlandığımı yutkuna yutkuna, utana sıkıla anlatmak zorunda kaldım. Cuckold’u, aşağılanmayı, dominasyonu sahip olduğum tüm fetişleri anlattım… Sakince dinledi. Tamam dedi. Kalktı soyunma odasına gitti. Salonda bekledim onu. Geldiğinde üzerinde en sevdiğim, en seksi elbisesi, o güzel ayaklarında ise müthiş topuklu ayakkabıları vardı. Çıkıyorum ben dedi. Ben nereye bile diyemeden gitmişti.
—-
Artık saat 3 olmuştu. Karımın arkadaşlarını aramaya, çoktan yatmış olacağını düşündüklerime mesaj atmaya başladım. Merak ediyordum. Derken Apartmanın önünde bir arabanın durduğunu duydum. Cama koştum hemen belki karım taksi ile gelmiştir diyerek. Aşağıda kırmızı bir BMW duruyordu. İçinden müzik sesi ve kahkahalar geliyordu. Kapısı açıldı. Karım içinden indi. Kafasını yukarı kaldırdı. Sanki benim ona baktığımdan emin olmak istiyordu. Arabanın çevresinden dolaşarak sürücünün camına yaklaştı. Camdan içeri kafasını soktu. O şekilde eğilmişken o kıyafetinin altındaki poposu inanilmaz görünüyordu. Bir anda içim çekildi. Soğuk bir ter akmaya başlamıştı sırtımdan. O soğukluk ayak parmaklarıma kadar iniyordu. Öpüştüler. Uzun uzun öpüştüler. Karım benim orada olduğumu, onu izlediğimi bile bile bile öpüşüyordu oradaki sürücü koltuğundaki adamla. Sonra çıkarttı kafasını arabanın içinden. Adama teşekkür etti, keyifli vakit geçirdikleri için. Adam da arabasıyla uzaklaştı bir süre sonra. Karım arkasından izledi arabayı. Araba gözden kaybolunca kafasını bir kez daha kaldırdı yukarı. Benim hala orada olduğumdan emin olmak için. Göz göze geldik. Gözünde aşağılar bir ifade, yüzünde ise onda ilk defa gördüğüm bir gülümseme vardı.
Kapıda bekliyordum. Geldi. Merdivenlerden gözünü gözümden hiç ayırmadan yine o ifadeyle çıkıyordu. Kızmak istiyordum. Ama ağzımdan hiç bir kelime çıkmıyordu. Beni eliyle kenara çekti. İçeri girdi. Kapıyı kapadım.
– “Neler yaptığımı merak ediyorsun değil mi”
– …
– “Korkuyor musun sormaya?”
– “Öpüştün o adamla”
– “Soru o adamla sadece öpüştün mü olsa daha doğru olurdu kocacım. Neler yaptığımı anlatmayacağım sana. Ama aklında bir şeyler canlanmasını sağlayabilirim sanırım.”
Karım ayağındaki topuklu ayakkabıları çıkartmaya başladı. Ayakları ıslaktı. Gözlerime inanamıyordum. Ayaklarının her yeri ayakkabısının içi döllerle kaplıydı.
– “Benimle olmaya devam etmek istiyorsan, temizle! Ellerini kullanmadan, önce ayaklarımın üstünden sonra ayakkabımın içinden biraz önce beni öpüşürken gördüğün adamın döllerini yalayarak temizle!”
İçimde fırtınalar kopuyordu. Karımdı karşımdaki. Videolarda izlediğim biri değil. Beni kameralarda aşağılayan bir kadın da değil. Karım.
– “Evet, kararın ne?”
İtaatkar bir şekilde dizlerimin üzerine çöktüm. Ayağını bana doğru uzattı. Parmaklarını teker teker emmeye başladım. Suratını bile görmediğim bir adamın döllerini karımın terlemiş ayaklarınından tadıyordum. Parmak aralarını yaladım. Ayağını alabildiğim kadar ağzımın içine aldım. Tatmin olmuş bir şekilde ayağını çekti karım. Yüzüne bakamıyordum.
– “Şimdi de ayakkabımın içi!” dedi.
Ayakkabısına doğru kafamı eğdim. “Önce kokla!” dedi. Kokladım. O adamın döllerini kokladım. İçime çektim. Karım emrettiği için derin derin içime çektim. Sonra ayağıyla kafama basmaya başladı karım. Kafam ayakkabının içine gömülmüştü. Yalamaya çalışıyordum. Ama yalamaktan çok suratıma, sakallarıma bulaşıyordu döller. Çekti ayağını bir süre sonra. Saçımdan tutup kafamı kaldırdı. “Yüzüme bak” dedi! Gülmeye başladı. Suratımdaki, sakalımdaki döllere gülüyordu. Bu akşam ayakkabısının içine boşalttığı adamın döllerini kocasının suratına buladığı için eğleniyordu.
– “İstediğin böyle zavallı bir orospu olmaksa, emin ol seni dünyanın en şanslı orospusu yapacağım.”
Eliyle suratıma bulaşmış dölleri topladı. Ağzımı açmamı emretti. Elindeki dölleri parmaklarıyla toplayıp ona evlenme teklif ederken verdiğim tek taş yüzüğünün üstüne sürdü. Yüzüğü çıkarttı. Ağzımın içine koydu. “Temizle!” dedi. Temizledim. “Şimdi uslu uslu geri ver”dedi. Verdim. “Aferin… Ben şimdi yatıyorum. Biraz yorgunum” dedi.
Beni orada o şekilde bırakıp yatak odasına gitti. Arkasından bakakalmıştım.

Bir cevap yazın