Merhaba arkadaşlar benim adım Ferhat. Ben 28 yaşında özel bir firmada halkla ilişkiler bölümünde çalışıyorum. Ben sizlere bu yıl yaşadığım bir güzelliği anlatacağım.
Biz köyden İstanbul a yerleşmişiz yıllar önce. Ben köy hayatını sadece yazın mahsul toplamaya gittiğimizde bilirim. Hayatım hep şehirde geçtiği için hiç de sevmem köy hayatını. O yıl gene çay toplama zamanı gelmiş evdekiler hazırlık yapıyor bende gelmesem diye anneme yalvarıyorum. Burada bir kız arkadaşım var aklımda tatili onul yaparım diyordum. Annem hayır geleceksin işçi bulamam ben bu saatten sonra dedi. Mecbur çıktık yola arabada iki kız kardeşim, bir erkek kardeşim var. Arabayı ben kullanıyorum annemde yan koltukta. Rize ye gidene kadar annemin çenesi durmadı ne zaman evleneceksin diye kafamın etini yedi. Ben de öylesine gel geç cevaplarla onu susturmaya çalışıp durdum. Oh be dedim Rize tabelasını görünce nihayet geldik susar artık dedi. Köyde kendi evimiz var arabayı hemen kapısının önüne çektim. Amcam Hasan bizim köyde yaşıyor bahçelerimize de o göz kulak oluyor. Bizim geldiğimizi gören yengem ve kuzenlerim bizi karşıladılar. Hoş sohbet derken ben çıkıyorum dedim. Biraz gidip kahvehanedeki insanlara takılacaktım çay içer sohbet ederdim. Annem akşam erken gel diye bağırdı arkamdan ben de tamam dedim. Annemin dediğini gibi yaptım akşam erkenden geldim odama çekildim cep telefonumda bulunan interneti açtım. Öyle geziniyorum bilgisayarda. Canım sıkıldı tekrar oturma odasına geri geldim. Herkes sobanın başına toplanmış kestane yiyor çay içiyorlar köy hayatı geceleri başka nasıl geçer ki. Bende başladım soymaya ama beceriyorum. Yengem Esma güldü bana o başladı bu sefer kestaneleri ayıklayarak elime vermeye. Ama kadın bir hoş bakıyor bu arada bana. Birden anneme döndü abla bu oğlan ne kadar yakışıklı olmuş kız böyle dedi. Bende başımı hemen önüme eğdim utanmıştım yani. Evet dedi annem aynı babası gibi yiğit oldu benim oğlum dedi. Biz buna bir kız bulalım evlensin bu artık bunun vakti gelmiş dedi. Bir sen eksiktin esma yenge dedim annemde yesin şimdi benim başımı deyip kalktım bin hışımla salondan oda gittim gene. Yengem hemen peşimden geldi benden 15 yaş falan büyük benden lafta sokamam ki şimdi ben buna saygısızlık olur. Odamın kapısından içeri girdi yanlış anladın ve söyledim de kızdın bana dedi. Oturduğum yenden saçlarımı falan okşuyor bak genç adam oldun şimdi senin canın amda ister deyince kalakaldım ne diyeceğimi bilemedim sadece yenge diyebildim. Yalan mı ayıp değil ki bunlar dedi. Yalan değil de dedim sen deyince utandım dedim. Sırtıma şöyle bir vurdu utanma, utanma dedi. Kapıyı tekrar çekti çıktı yengem. Akılmada seksi soktu işte giderayak bende hemen açtım pornoyu cep telefonumdan bir güzel otuz bir çektim. Ertesi gün sabah erkenden bahçeye çay toplamaya çıktık. Herkes bahçede yengem o geniş kalçalarını domaltmış yerden çay topluyor bense gözlerimi yengemin kalçalarına dikmişim bakıyorum. Yengem eğildiği yerden kalktı kimsenin duyamayacağı bir ses tonu ile ne o çok bu beğendin kalçalarımı bakıyorsun dedi. Hemen kafamı önüme eğdim hayır dedi niye bakım ya seni kalçalarına dedim gene rezil olmuştum işte. Ama bu arada farkında olmadan yengemin kalçaların bakarken benim ufaklık hareket geçmiş önüm hafiden de olsa ortaya çıkmıştı. Kimsi anlamısın diye bahçenin biraz daha aşağısında ormanlık alana gittim. Etrafıma baktım kimse beni görüyor mu diye. Kimsenin beni görme şansı yok hemen pantolonumun fermuarın aşağıya indirdim sekeme elim aldım otuz bir çekmem lazım yengemin o koca götünü düşünerek yoksa patlıyı çağım birazdan. Tam elimi sikime attım yengem elimi tuttu. Anladım niye buraya geldiğini bende annenlere bir yalan uydurdum peşinden geldim dedi. Bende merak ettim gerçekten sikin büyük mü görmem lazım dedi. Ne yapıyorsun yenge ayıp amcamın yüzüne nasıl bakarım dedim. Sen boş ver o pısırık beni sikemeyen amcanı sikide kalkmıyor zaten dedi. Yarağımı kavradı birden elinin sıcaklığı ile benim haşmetli daha da bir dirildi. Yengem eğildi eliyle sıvazladı yarağımı emmeye başladı. Boyu da bayağı büyük bu yaramazın dedi. Tadı da güzelmiş dedi. Bir daha yumuldu yarağıma ben keyiften gözlerimi kapattım ama aklım bahçede annemlerde ya gelirlerse diye aman ben ne düşüneceğim dedim kendimi yengemin ellerine bıraktım. Kadın acayip zevkli emiyor yarağımı. Artık bende derman kalmadı yengeme geliyorum demeye kalmadı ağzına yüzüne fışkırdı döllerim. Oda afiyetle yuttu döllerimi. gel bakalım sıra sende dedi artık am sikme zamanın geldi birde senin sikini tadına ben varım dedi. Yattı otların üstüne gözümün önünde ayırdı bacaklarını yaşını benden büyük ama fizik o biçim memeler fora etmiş bana bakıyor am dersen tertemiz kabak çiçeği gibi karşımda eğildim elimle amını okşadım inlemeye başladı. Sikimin başı ile amını okşayınca sikim bir daha şahlandı. Eğildim biraz amın dudaklarını yaladım içini kokladım nede güzel bir kokusu vardı amın dayanamadım o kokuya hızlı bir şekilde amın içine iyice şişmiş yarağımı soktum. Yengem bir ah diye iç geçirdi ki. Sik beni koçum karın yap, amcanın sikemediği amı iyice doyur. Hadi koçum dedikçe ben şak, şak diye iyice sulanmış amı sikiyorum am daha da sulanıyor ben zevkten titriyorum yengem kendinden geçmiş amı vakum gibi yarağımı emiyor. Ben bir kerede amın içinde geldim tüm döllerimle beraber. Amın içi iyice döllerimle dolmuştu.
Yengem yerden kalktı sanki bir şey yok muş gibi üstüne yapışmış otları eliyle temizledi bahçeye geri döndü. Onun amı doymuştu benim de sikim doymuştu.